Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçu
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçu
Ceza Kanunumuzun 125. maddesinde “hakaret suçu” tanımı yapılmış eski kanunda var olan sövme ve hakaret ayrımı ortadan kaldırılmıştır. Bu suça ilişkin ülkemizde birçok ceza davası açılmakta ve genel olarak bu davalar pratikte uyarı niteliği taşıyan HGAB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) hükümleriyle sonuçlanmakta, suçu işleyen kişilerin beş yıl içerisinde aynı suçu tekrar işlemesi durumunda, para veya hapis cezası verilmesi gündeme gelmektedir. Ülkemizde artık hemen hemen her evde bulunan kişisel bilgisayarlar ve akıllı cep telefonlarımızın da yaygınlaşması ile internetin hayatımızın büyük bir parçası haline geldiği mutlak bir gerçek olmakla birlikte bu gerçeğin maalesef çirkin sonuçları da ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birisi de kişilerin genellikle internet üzerinden işledikleri Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçu’ dur. Türk Ceza Kanunu’ nun bu suça ilişkin 125. maddesi; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.”şeklinde düzenlenmiştir. Aynı kanun maddesinin 4. bendi uyarınca “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. ” denmekle suçun nitelikli hali belirlenmiş, 2. fıkra uyarınca da; “Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.” denmekle kanun maddesinin eski versiyonlarıyla karşılaştırma yapıldığında, artık bu suçun, internet ve sosyal medya ortamı üzerinden de sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenebileceği hususu netlik kazanmış bulunmaktadır. Dolayısıyla internet üzerinden hakaret etmek suç mudur ? sorusunun cevabı; “Evet suçtur ! üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası bulunmaktadır”, şeklinde olmaktadır. Tabi bu suçun işlenme şekli internet ile de sınırlı değildir. Aynı zamanda VPN, İntranet vb. gibi bilişim ağları üzerinden yapılan hakaretler, Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçu olarak nitelendirilmektedir. Geçmiş yıllarda bu suçu işleyen bir kişinin kimlik tespitinin kesin ve net belirlenememesi, cezanın kişiselliği ilkesi nedeniyle birçok bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen hakaret suçu cezalandırılamamış olsa da teknolojinin gelmiş olduğu seviye, bilişim hukuku alanında kaydedilen gelişmeler ve yaygınlaşan davalar neticesinde ihtiyaca yönelik olarak tespit ve takibin de kolaylaştığı görülmektedir.
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçunun facebook, twitter, google +, ekşi sözlük (ülkemizde) vb. yüksek reyting alan, kullanıcı sayısı, paylaşma ve takip oranı yüksek olan sosyal medya platformları üzerinden işlenmesi halinde suçun nitelikli hali sözkonusu olacaktır ve bu sebeple suçun cezası altıda bir oranında arttırılacaktır. Dolayısıyla e-posta vasıtasıyla yapılan karşılıklı kişisel hakaret ile alenen sosyal medya araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen hakaret suçunun cezalandırılmasında farklılık ortaya çıkmaktadır.
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçu, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen türü hariç, soruşturması şikayete bağlı olan, fail ya da eylemin öğrenilmesinden itibaren altı ay geçmekle şikayet hakkının ortadan kalktığı bir suç türüdür. Ancak her ne kadar uygulamada internet üzerinden gerçekleşen hakaret suçlarının, hakareti oluşturan görsel, yazılı ya da sesli iletinin ortaya çıktığı tarih itibariyle zamanaşımının başlayacağı şeklinde yorum yapılarak kovuşturma kararı verilse de bu tür iletiler, her seferinden yeni kişiler tarafından görülebilmekte, sürekli olarak takip edilebilmekte ve defalarca görselleştirilerek hakaret suçu tekrar tekrar vuku bulabilmektedir. Dolayısıyla alenen işlenen hakaret suçuna ilişkin iletilerin internette varolduğu süreç boyunca, suça ilişkin zamanaşımının başlangıç süresinin belirlenemeyeceği kanaatindeyiz. İlgili iletilerin internet ortamı üzerinden kesin ve tam olarak kaldırıldığı tarihin, zamanaşımının başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, yapılan soruşturmalarda yayın (paylaşım vb.) tarihi esas alınarak, altı aylık zamanaşımının dolduğundan bahisle, “kovuşturmaya yer olmadığına dair” kararlar verilebilmektedir. Bu suça ilişkin şikayetler suçun mağduru ya da mağdurun mirasçıları tarafından ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve kolluk birimlerine yapılabilir.
CBC Avukatlık ve Danışmanlık ile iletşime geçmek için lütfen tıklayınız…
Bilişim Sistemleri Aracılığıyla İşlenen Hakaret Suçu İle ilgili örnek Yargıtay Kararları
(NOT: Aşağıdaki paragraflar kararların ilgili bölümlerinden alıntılardan ibarettir.)
T.C.
YARGITAY
Onikinci Ceza Dairesi
Esas No : 2013/2454
Karar No : 2013/25865
Tarih : 18.11.2013
” Kabul ve uygulamaya göre de:
1- Hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilen eylemin, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığa tayin olunan temel cezada, TCK’ nın 125/4. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak, sanık hakkında eksik cezaya hükmedilmesi,”
T.C. YARGITAY Onikinci Ceza Dairesi |
||
Esas No | : 2013/26590 | |
Karar No | : 2014/14164 | |
Tarih | : 09.06.2014 |
“Sanığın, internette msn aracılığıyla tanıştığı müştekinin, kendisine gönderdiği fotoğrafları kullanarak facebook sosyal paylaşım sitesinde Z. C. kullanıcı adı ile profil sayfası oluşturduğu, sayfaya “Fadime gülün suçu ne, Tüm Güneysınırlı gençlerin gözdesi haline gelen kimden hamile kerkes bunu konuşuyor… cevabı bulana para ödülü bile koymuşlar tüm Güneysınır bu sorunun cevabını arıyo acaba kendi biliyomu?” şeklinde yazı yazarak müştekiye hakaret ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, müşteki ile askerliği döneminde internet kafelerdeki bilgisayarları kullanarak msn programı ile görüştüğü, facebook’tan görüşmediği, müştekinin mektupla kendisine bir vesikalık resmini gönderdiği, başkaca resminin olmadığı, müştekinin kendisine başkalarıyla da internette arkadaşlık yaptığını söylediği yönündeki savunması ile Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün İnternet Ortamında işlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemlerine ilişkin yazısına göre, google, yahoo, facebook, skype, hotmail, twitter, youtube gibi internet ortamında yaygın olarak kullanılan yer sağlayıcı firmaların merkezinin Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunduğu, ABD mevzuatına göre, internet ortamında işlenen suçlara ilişkin trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklandığı, bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edildiği belirtilmiş olmakla, aradan geçen süre nedeniyle facebook sosyal paylaşım sitesine fotoğraf yüklemesi yapan bilgisayara ait IP bilgilerinin tespitinin mümkün olmaması karşısında, sanığa atılı suç sabit olmadığından beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamede eksik kovuşturma nedeniyle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.”
T.C. YARGITAY Dördüncü Ceza Dairesi |
||
Esas No | : 2011/7577 | |
Karar No | : 2013/11425 | |
Tarih | : 15.04.2013 |
“Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılana, IP adresleri … … olan “…@mynet.com”, “…@mynet.com”, “…@yahoo.com” ve “…@yahoo.com.tr” adlı elektronik postalarla hakaret ve tehdit edildiği iddiasıyla açılan davada;
Elektronik postaların IP adresleri ve internet bağlantısı yapılan telefon numaraları tespit edilmiş ise de; sanıkların, elektronik postaların sahibi ve kullanıcısı olmadıklarını, iletileri kendilerinin göndermediğini savunmaları karşısında;
Elektronik posta adresi hesabının oluşturulması sırasında elektronik posta hizmeti veren şirkete beyan edilen kimlik bilgileri, elektronik posta adresleri oluşturulurken kullanılan IP adresleri ve bağlantı için kullanılan telefon numaraları, elektronik posta adresinin aktive edilmesi için elektronik posta adreslerinin alındığı şirketlere verilen diğer elektronik posta adresleri, bu adreslerin kullandığı IP adresleri ve bağlantı telefon numaraları, suçta kullanılan elektronik posta adresleri ve bunların aktive edilmesi için şirkete bildirilen diğer elektronik posta adresleri ile başka adreslere gönderilen iletilerin tespit edilmesi için dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin Türkiye İletişim Kurumu Başkanlığına gönderilerek gelen cevaba ve iletilerin gönderildiği başka adresleri kullanan kişilerden, suçta kullanılan elektronik posta adreslerinin kime ait olduğu sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile hükümler kurulması, “